İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk, Esenler Kadir Topbaş Kültür Merkezi’nde İbn Haldun’un Mukaddime isimli eserinden yaptığı okumalarla gerçekleştirdiği “Mukaddime Okumaları”nın altıncı dersinde peygamberlerin özelliklerini ve tarihteki rollerini anlattı.
Prof. Şentürk, Müslüman âlimlerin yazdığı dünya tarihi kitaplarının peygamberler üzerinden yazıldığını, diğer tarihçilerin ise, ilkel insandan gelişmiş insana doğru giden evrimci yaklaşımla tarihi anlattıklarını söyledi. Müslüman tarihçilerin peygamberlerin yaşadığı dönemi "altın çağ" olarak nitelendirdiklerini belirten Prof. Şentürk, "Zira bu kitaplarda en önemli ilerleme göstergesi olarak ahlak gösterilir. Ahlak peygamberlerin yaşadığı dönemde zirveye çıkmıştır." ifadelerini kullandı. Prof. Şentürk, “Batılıların yazdığı modern dünya tarihi kitaplarında, bir gelişme çizgisi var ve insanlığın en gelişmiş dönemine ileride ulaşılacak. Çünkü onlara göre gelişmişliğin kriteri teknoloji. Onlar teknolojiyi esas alıyor. ‘En yüksek teknolojiyi kullanan en gelişmiş insan’ olarak görülüyor. Biz de ise en gelişmiş insan, en ahlâklı insandır.” dedi. Prof. Şentürk, teknolojinin insanları her zaman insan yapmadığını, bazen vahşi varlıklara dönüştürdüğünü belirterek, insanlık tarihinin en kanlı döneminin 20. yüzyıl olduğunu söyledi. Prof. Şentürk şöyle devam etti: “Bütün dünya tarihinde öldürülen insan sayısı, 20. yüzyılda öldürülenlerden az. Çünkü eski çağlarda atom bombası yok, binlerce insanı bir anda öldüren silahlar yok. Ama geçtiğimiz yüzyılda ve bu yüzyılda bir savaşta yüz binlerce insanın öldürülebileceği teknolojik silahlar var.” Teknolojinin ilerlemesinin insanın hakikaten ilerlediği anlamına gelmediğine vurgu yapan Prof. Şentürk, gerçek anlamda ileri insanların ahlâk sahibi olan ve adaletli bir dünya düzeni kuranlar olduğunu söyledi.
Prof. Şentürk, Müslüman olmayan dünya tarihçilerinin yazdığı tarih kitaplarına göre insanlık tarihinde, önce çok tanrılı dinlerin, ardından tek tanrılı dinlerin ortaya çıktığı görüşünün yer aldığını söyledi. "Ancak Müslüman tarihçiler, tarihi Hz. Âdem’le başlatır" diyen Prof. Şentürk, “Hz. Âdem, ilkel bir insan değil, tam tersine modern ve bilgili bir insandır. Cennetten gelmiş bir insandır. İnsanlığın ilk dini tevhittir, şirk sonradan ortaya çıkmıştır. Oysa modern dünya tarih kitapları, önce şirkle başlıyor ve çok tanrıcılıktan tek tanrıcılığa eviriliyor. Tek tanrıcılıktan da ateizme geçiyor.” ifadelerini kullandı. Prof. Şentürk, dünya tarihinde iki tür düşüncenin olduğunu belirterek, bunlardan birinin peygamberlerin takdim ettiği dini düşünce, diğerinin ise siyasetçiler, krallar ya da felsefeciler tarafından ortaya konulan düşünce olduğunu belirtti. Prof. Şentürk, “Bir tarafta kâhinler, büyücüler, filozoflar, diğer tarafta da Allah’tan vahiy alan peygamberler var. Böyle bir tercih söz konusu. Biz o peygamberler silsilesini tercih ediyoruz. İbn Haldun gibi o peygamberler silsilesinin devamı olmak istiyoruz. Diğer taraftaki şarlatanların, yalan yanlış bilgiler peşinde koşanların değil.” dedi.
Prof. Şentürk, Allah'ın peygamberlere Mârifetullah denen, Allah’ı tanıma bilgisini fıtraten verdiğini ve Mârifetullahın bütün insanlar için ilk farz olduğunu vurguladı. Prof. Şentürk, “Bütün insanlar üzerine ilk farz Allah’ı tanımaktır. Çünkü ahlâk, din, hukuk hatta bütün ilimler, bütün bilimler, Allah’ı tanımak üzerine inşâ edilir. Yani bir insan, Allah’ı tanımıyorsa neyi bilirse bilsin cahil sayılır. İslam'dan önceki döneme "cahiliye dönemi" denmesinin nedeni fizik, kimya ve matematik bilinmesinden değil, Allah'ın hakkıyla bilmemesinden kaynaklanıyor." diye konuştu.
