Yükleniyor, lütfen bekleyiniz.

İbn Haldun Üniversitesi TURKEN Vakfı ile New York'ta Panel Düzenledi

18.01.2018
İbn Haldun Üniversitesi TURKEN Vakfı ile New York'ta Panel Düzenledi
İbn Haldun Üniversitesi ve Türken Vakfı , New York'ta ''Fikri Bağımsızlık: Eğitimde Yeni Yönler'' başlıklı bir panel düzenledi.

İbn Haldun Üniversitesi ve Türken Vakfı , New York'ta ''Fikri Bağımsızlık: Eğitimde Yeni Yönler'' başlıklı bir panel düzenledi. Panelde konuşan İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk, fikri bağımsızlığın önemine dikkat çekti. Prof. Şentürk, bugün sosyal bilimlerde karşı karşıya olunan sorunların çözümü için karşılaştırmalı bir metodoloji uygulanması gerektiğine dikkat çekerek, "Sosyal bilimciler ABD'de gelmekte olan ekonomik krizi öngöremedi, Arap Baharını öngöremedi. Bu da sosyal bilimlerin bir kriz içinde olduğunun göstergesidir. Bunun temelinde ise, sosyal bilim eğitimi verdiğimiz öğrencilere yönelik alternatifler sunmamamız yatıyor" diye konuştu. Sosyal bilimler çalışan öğrencilere alternatifler sunmanın, onlara çevrelerinde olup biteni anlama ve ona göre karar verme imkanı sunacağını belirten Prof. Şentürk, "Sosyal bilimler sadece Habermas, Marx ya da Faucault gibi Batılı düşünürleri değil, aynı zamanda Batılı olmayan Gazali, İbn Haldun ve İbn Sina gibi düşünürleri de öğrencilerine sunmalı" ifadelerini kullandı.

"Fikri bağımsızlığı desteklemeliyiz"

Bugün kullanılan eğitim modelinin sadece Batılı akademisyenler tarafından üretilen teorilere dayandığını ve diğer akademisyenlerin ise sadece bu teorileri ithal ederek pazarladığını belirten Prof. Şentürk, "Bu da fikri bağımlılığı doğuruyor." dedi. Prof. Şentürk şöyle devam etti: "Eğer bir ülke kendi siyasi kararlarını alamıyorsa, o ülke siyaseten bağımlıdır. Eğer bir ülke kendi fikirlerini, kendi teorilerini üretemiyorsa ve ithal ederek kullanabileceği fikirler arıyorsa bu ülke fikri olarak bağımlıdır. Batı dünyasına ait olmayan Çin, Türkiye gibi ülkeler ile Arap ülkelerine bakarsanız, onların da fikri olarak bağımlı olduklarını görürsünüz. Çünkü bu ülkelerdeki eğitim sistemi Batı dünyasından ithal edilmiştir." Prof. Şentürk, Batılı olmayan ülkelerdeki üniversitelerin fikren bağımsız olmak için kendi özgün fikirlerini ve teorilerini üretmelerine gerektiğine dikkat çekti. Şentürk'e göre, fikri bağımsızlık için de, karşılaştırmalı pedagoji yöntemi kullanılmalı. Prof. Şentürk, "Çocuklarımıza, öğrencilerimize ekonomi eğitimi veriyorsak, hem Marx'ı hem de Ibn Haldun'u öğretmeliyiz. Öğrencilerimize psikoloji eğitimi veriyorsak, onlara hem Freud'u hem de İmam Gazali'yi öğretmeliyiz. Şayet bunu yaparsak öğrencilere seçecekleri bir şey sunmuş oluruz. Ancak tek yönlü bir eğitim verilmesi ancak ve ancak doktrinasyon olur" dedi.

"Açık medeniyet, karşılaştırmalı eğitimin yolunu açar"

Prof. Şentürk'e göre bugün eğitimde karşı karşıya olunan sorunu çözmenin yolu, karşılaştırmalı bir eğitim sisteminden geçiyor. Bunun bugün içinde bulunulan açık medeniyette çok daha gerekli olduğunu vurgulayan Prof. Şentürk, "Bugün medeniyetlerin artık duvarları yok. Medeniyetler birbirlerine her şekilde açıklar. Bugün bir medeniyeti, diğerinden izole etmek imkansız. Bu nedenle medeniyetlerin miraslarının birbirleriyle iletişim kurmalarının yolu açılmalı" diye konuştu. "Eğitim sistemi, açık medeniyet gerçeğine uygun olarak yeniden düzenlenmeli" ifadesini kullanan Prof. Şentürk, bu çerçevede İbn Haldun'un büyük bir örnek sunduğunu belirtti. İbn Haldun Üniversitesi'nde bu çerçevede ihtisaslaşmanın avantajlarını kullanarak dünyada öne çıkmayı amaçladıklarını belirten Prof. Şentürk, üniversitenin küresel çağın ihtiyaçlarına göre tasarlandığına vurgu yaptı.

Üniversitenin öğrencilerinin yüzde 37'sinin uluslararası öğrencilerden oluştuğunu kaydeden Prof. Şentürk, Türkçe'nin yanında İngilizce ve Arapça'nın da zorunlu dil olarak öğretildiğini belirtti. Bir Türk öğrencinin ABD'de, Çin'de, Japonya'daki öğrencilerle rekabet etmek zorunda olduğunu söyleyen Şentürk, uluslararası bir ortamda eğitim gören öğrencileri küresel rekabete hazırlamak istediklerini aktardı. Panelde konuşan İbn Haldun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Burhan Köroğlu da, Batı medeniyetinin kendisini her şeyin merkezinde görerek, diğer medeniyetleri yok saymaması gerektiğini söyledi. "İslamiyet diğer medeniyetleri yok saymaz. İslamiyet diğer medeniyetlerin varlığını kabul eder ve onlarla iletişim kurarak bu medeniyetlerin iyi taraflarını kabullenir" diye konuştu. Doç. Köroğlu, her medeniyetin eleştirilebileceğini ancak sosyal bilimler çalışılırken, her medeniyetin temel ilkelerinin unutulmamasının önemli olduğunu vurguladı.

Fotoğraflar