Yükleniyor, lütfen bekleyiniz.

Pozitivizmin ve Analitik Felsefenin Temellerini Atan Bir Bilim İnsanı: Einstein

14.03.2019
Pozitivizmin ve Analitik Felsefenin Temellerini Atan Bir Bilim İnsanı: Einstein
Einstein’ın 140. doğum yıldönümü anısına Üniversitemizde bir etkinlik düzenlendi.

Einstein’ın 140. doğum yıldönümü anısına 14 Mart Perşembe günü Üniversitemizde bir etkinlik düzenlendi.

Felsefe Bölümü Seminerleri kapsamında düzenlenen etkinlikte Felsefe Bölümü öğretim üyemiz Dr. Enis Doko, “Einstein Zaman, Uzay ve Felsefe Algımızı Nasıl Değiştirdi?” konulu bir sunum yaptı.

“Einstein’ın Çıkış Noktası Bir Felsefe Problemi”

“Einstein bir bilim insanı ama aynı zamanda felsefeden etkilenen, felsefeyi de etkileyen bir bilim insanı. Çıkış noktası da bir felsefe problemini çözmek… Yine onun ‘beni geliştiren ve etkileyen insanlar’ diye saydığı isimlerin nerdeyse hepsi felsefeci” sözleriyle konuşmasına başlayan Enis Doko, Einstein’ın çalışmalarının arka planını daha net görebilmek adına öncelikle dinleyicileri bilim tarihinde kısa bir yolculuğa çıkardı. “Newton, ortaya koyduğu 3 hareket yasası ve yerçekimi kanunuyla bütün hareketi açıklayabileceğini söylüyor” diyen Doko, bu yasaları ve Descartes, Leibniz ve Berkeley’nin görüşlerini kısaca özetledi. Einstein’ın en çok atıf yaptığı isimlerin başında Berkeley’nin geldiğini de sözlerine ekledi. 19. yüzyılda felsefi tartışmaların odağında mutlak uzay ve zaman konusunun geldiğini ve bunun Einstein’in da kafa yorduğu en önemli meselelerden biri olduğunu belirten Doko, Einstein’ın çalışmalarında şu sorulardan hareket ettiğini aktardı: Boş uzay var mı yok mu? Maxwell denklemlerinin öngördüğü hız hangi referans sistemine göredir?

“Einstein, Pozitivizmin ve Analitik Felsefenin Temellerini Attı”

Einstein’ın çalışmalarından elde ettiği verilerle oluşturduğu teorisi de iki temel ilkeye dayanıyor. Bunlar, (1) Işık hızı bütün gözlemciler için aynıdır (2) Fizik yasaları bütün eylemsiz gözlemciler için aynı derecede geçerlidir ki bu Özeli Görelilik İlkesi olarak isimlendiriliyor. Klasik fiziğe göre ise Newton zamanın tüm gözlemciler için mutlak olduğunu söylüyordu.

Einstein ise Özel Görelilik İlkesi ile zamanın göreli olduğunu ispatladı. Enis Doko, konuşmasının devamında özetle şunları söyledi: “Einstein’ın bu teorisinin yani Özel Görelilik İlkesinin 3 önemli sonucu oldu. (1) An’ın Göreliliği; yani sizin geleceğinizde olacak olan bir olay, başka biri için şimdi gerçekleşiyor olabilir, olayların kronolojik sırası değişebilir. Nitekim Einstein, ‘geçmiş ve gelecek kaybolmaz, onlar hep buradadırlar’ der. Bu konu bugün bile felsefecilerin önemli tartışma konuları arasında. (2) Zaman Kısalması; yani zamanın farklı yerlerde farklı geçiyor olması olgusu. Nitekim zaman, hareket eden cisimlerin üzerinde daha yavaş geçer. (3) Uzunluk/Uzay/Boyut Kısalması; ki hareket eden cisimlerin boyu daha kısalır. Bir de Yerçekimsel Zaman Kısalması vardır ki bu da yerçekiminin olduğu/daha güçlü olduğu yerde zamanın daha yavaş geçmesini ifade etmek için kullanılır. Zamana dair söylediklerimizin atomik saatlerle ölçülebildiğini hatırlatalım.” Eisntein’ın felsefe tarihinin en önemli filozoflarından Kant’ın varsayımlarını da eleştirip geçersiz kıldığını detaylı bir şekilde anlatan ve tüm sunumunu yapılan deneylerin sonuçlarını paylaşıp gündelik hayattan verdiği örneklerle pekiştiren Dr. Öğr. Üyesi Enis Doko, “Daha çok bilim insanı olarak bildiğimiz Einstein, teorileriyle pozitivizmin ve analitik felsefenin temellerini atmıştır” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Fotoğraflar