Prof. Altun: Afrin Zaferi İle Terör Örgütünün Akdeniz Kapısı Kapandı
24.03.2018
Prof. Dr. Fahrettin Altun, Türkiye'nin Afrin'de elde ettiği zafer ile terörle mücadelede bir örnek teşkil ettiğini ve terör örgütünün Akdeniz'e çıkış kapısının kapatıldığını söyledi.
İbn Haldun Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı ve SETA İstanbul Genel Koordinatörü Prof. Dr. Fahrettin Altun, Türkiye'nin Afrin'de elde ettiği zafer ile terörle mücadelede bir örnek teşkil ettiğini ve terör örgütünün Akdeniz'e çıkış kapısının kapatıldığını söyledi.
Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen "Zeytin Dalı Harekatı ve Türkiye'nin Yönü" başlıklı panele katılan Prof. Altun, "Etkisiz hale getirilen binlerce teröristin yanında kritik olarak PKK’nın Akdeniz’e açılma kapısı olarak gördüğü ve o terör koridoru olarak ifade ettiğimiz ve en stratejik noktası olarak görülen Afrin ele geçirilmiş oldu." diye konuştu. Prof. Altun, Afrin’de PKK’nın uzun yıllara dayanan yapılanması düşünüldüğünde, kentin terör örgütünün en rahat ve en uzun süre propaganda yaptığı bir şehir olduğuna dikkat çekerek, "Afrin’in ele geçirilmesi PKK’ya vurulmuş çok büyük bir darbe oldu." ifadelerini kullandı. Zeytin Dalı Harekatı'nın artık hedefine ulaştığını söylemenin mümkün olduğuna dikkat çeken Prof. Altun, "Harekat, temelde, Türkiye’nin ulusal güvenliğini teminat altına almak için yapılmış bir harekattı ve Fırat Kalkanı Harekatı’nın ikinci adımı mahiyetindeydi. Fırat Kalkanı Harekatı'nın doğrudan hedefi DEAŞ'tı, Zeytin Dalı Harekatı ise PKK ve PKK uzantılarına karşı düzenlendi." dedi. Prof. Altun, uluslararası komuoyunun önde gelen aktörlerince Türkiye'ye karşı vekalet unsuru olarak kullanılan bir terör örgütüne yönelik harekatın yapılmasının istenmediğine ve engellemek için her türlü yola başvurulduğuna da dikkat çekti.
"Artık Afrin zaferinden bahsediyoruz"
Prof. Altun siyasal iletişim tarihinde, Afrin'e yönelik harekatın hazırlık aşamasında görülenlerin bir benzerinin yer almadığını belirterek, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Bir hafta içinde Afrin’e operasyon başlatıyoruz’ dedi ve bir haftanın dolduğu gün bu operasyon başladı. Amerikalılar ‘Bu harekatın başlayacağına inanmıyorum.’ dedi. Başlasa bile başarıya ulaşamayacağını söylediler. Fakat 2 ay dolmadan bu harekat başarıyla sonuçlandı ve Afrin zaferi diye bir zaferden bahseder hale geldik. Bu harekat teknik anlamıyla bir kuşatma ve süpürme harekatıydı. Afrin merkezinin kuşatılması ve terör unsurlarının süpürülmesi burada esastı. Bu hedefe uygun bir stratejiyle yol alındı, başarıya ulaşıldı. Etkisiz hale getirilen binlerce teröristin yanında kritik olarak, PKK’nın Akdeniz’e açılma kapısı olarak gördüğü ve bizim terör koridoru olarak ifade ettiğimiz o en stratejik nokta kabul edilen Afrin ele geçirilmiş oldu. Afrin, PKK’nın tarihsel olarak uzun yıllara dayanan yapılanmasının olduğu ve aynı zamanda ideolojik bir şehir merkezinin bulunduğu bir yerdi. Bu nedenle PKK’nın en rahat ve en uzun süre propaganda yaptığı kent Afrin'di. İşte bu kentin ele geçirilmesi PKK’ya vurulmuş çok büyük bir darbe oldu." ifadelerini kullandı.
Prof. Altun, terör unsurlarının Türkiye’ye geçiş güzergahlarından birinin önünün kesildiğini vurgulayarak, Zeytin Dalı Harekatı'nın Türkiye'nin terörü kaynağında kurutma stratejisinin en somut kazanımlarından biri olduğunu söyledi. Prof. Altun, Türkiye’nin sahada sert güç kullanarak masadaki etkinliğini arttırdığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bu noktadan sonra Türkiye, Rusya ve İran ile ilişki kurarken, daha rahat, daha başı dik, daha somut meyveler elde edecek şekilde bu ilişkiyi sürdürecektir. İdlib’te konuşlanma senaryoları konuşulurken, Türkiye en kritik noktalara konuşlanan bir ülke olarak rol almış, Rusya ve İran da buna itiraz edememiştir. Bu askeri başarının arkasındaki siyasi süreç yönetimi ve irade ve toplumsal destek sürecin ana parametreleri konumundadır. Özellikle Türkiye’nin Zeytin Dalı Harekatı’ndan vazgeçirilmesi ile ilgili uluslararası arenada karşı karşıya kaldığı teyakkuza, siyasi iradenin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gösterdiği dayanıklılık bugün bu başarının elde edilmesini sağlamıştır. Toplumun verdiği destek çok önemli bir kriterdir. Bu iki harekatla Türkiye askeri ve siyasi kapasite geliştirdi. Türkiye’nin Afrin harekatı sonrasında bir üst lige çıktığı, bölgesel aktör olduğunu teyit edildi."
Sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Site kullanımınızı sürdürerek, sizlere daha iyi hizmet vermek amacıyla kullandığımız çerezleri kabul etmiş olursunuz. Daha Fazla Bilgi