İbn Haldun Üniversitesi Entelektüel Etkileşim Buluşmaları dizisinin altıncısı, “Şehirde Düzen ve Kaos: Kentsel Geleceğimiz Üzerine” başlığıyla 13 Mayıs 2025 Salı günü Teoman Duralı Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Şehir, toplum, tarih ve siyaset düşüncesi arasında kesişen temaları ele alan oturum, yoğun ilgiyle takip edildi.
Etkinliğin moderatörlüğünü Üniversitemiz Medeniyetler İttifakı Enstitüsü'nde öğretim üyeliği yapan Dr. Ercüment Asil üstlendi. Programın konuşmacıları ise şehir sosyolojisi, siyaset teorisi, modernleşme süreçleri gibi alanlarda çalışan iki önemli akademisyendi: Dr. Heba Raouf Ezzat (İbn Haldun Üniversitesi) ve Doç. Dr. Eda Ünlü Yücesoy (İstanbul Teknik Üniversitesi).
İlk konuşmacı olarak söz alan Dr. Heba Raouf Ezzat, şehir sosyolojisine dair teorik yaklaşımları kendi çalışma alanlarıyla birleştirerek “düzen” ve “kaos” kavramlarını çok katmanlı bir çerçevede ele aldı. Şehirlerin oluşumuna dair ontolojik bir sorgulamayla başlayan Ezzat (Müslümanlar için en iyi toplum ve şehir düzeni nedir?), İbn Haldun’un kozmolojisi ve asabiyye kavramından hareketle modern kentlerin nasıl yapılandığını ve İslam toplumlarında şehir düzenin nasıl olması gerektiğini tartıştı. Kahire örneğinden yola çıkarak etnik çeşitlilik, sosyal örgütlenme biçimleri ve finansal yapılar üzerinden şehirdeki düzen-düzensizlik ilişkisini analiz eden Ezzat; Hannah Arendt ve Zygmunt Bauman gibi düşünürlerden referanslarla çağdaş kent sorunlarını felsefi bir bakış açısıyla yorumladı. Kapitalizmin kentsel yapılar üzerindeki etkilerini inceleyerek, geleneksel finans sistemlerinden farklı olarak ortaya çıkan devasa finans yapılarının şehir dokusu üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekti.
Ardından söz alan Doç. Dr. Eda Ünlü Yücesoy, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren hız kazanan sanayileşme süreciyle birlikte şehirlerde yaşanan büyük ölçekli dönüşümleri ele aldı. Endüstri Devrimi’nin etkileriyle nüfus artışı, mekânsal yayılma ve altyapı organizasyonlarındaki değişimi vurgulayan Yücesoy, modernleşme sürecinin hem düzen hem de düzensizlik biçimlerini aynı anda ürettiğine dikkat çekti. Sunumunda multidisipliner çalışmanın önemini vurgulayan Yücesoy; sosyologlar, tarihçiler, mimarlar ve mühendislerin ortak zeminde çalışmasının gerekliliğine işaret etti. İstanbul’un 20. yüzyıldaki mekânsal ve sosyal dönüşümünü merkeze alan örneklerle bugünün kentsel direnci (urban resilience) kavramını değerlendirdi.
Etkinlik sonunda Rektörümüz Prof. Dr. Atilla Arkan tarafından konuşmacılara teşekkür edilerek hediye takdiminde bulunuldu. Katılımcıların aktif katkılarıyla zenginleşen oturum, şehirlerin geleceğine dair düşünsel bir zemin sunarken, şehir araştırmalarına ilgi duyan öğrenci ve akademisyenler için ilham verici bir buluşma oldu.
