Türkiye'nin çeşitli illerinden bir araya gelen lise öğrencileri "Model BM Konferansı" kapsamında, kendi kimliklerini bir kenara bırakarak Türkiye ve dünyadaki bazı uluslararası kuruluş ve devlet organlarında görev alan kişileri temsil ederek özgürlük, eşitlik, adalet ve insan hakları gibi temel konulara çözüm ürettikleri etkinliğin ikincisi, İbn Haldun Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşti.
Konferansın açılışında konuşan İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk, “İbn Haldun Üniversitesi olarak amacımız, öğrencilerimizi küresel rekabette başarılı kılacak bir eğitim sağlamak.” dedi. Prof. Şentürk, “Eskiden medeniyetler birbirinden ayrılmışlardı, kapalı medeniyet halindeydiler. Sadece coğrafi olarak komşu olan medeniyetler birbiri ile ilişki içerisindeydi. Günümüzde bu, iç içe geçmiş durumda. Bundan sonra küresel düşünmek zorundayız. Türkiye’deki bir öğrencinin rakibi artık sınıf arkadaşları, mahalle arkadaşları değil, Çin, Japonya, Almanya, Amerika’daki öğrencilerdir.” ifadelerini kullandı. İbn Haldun Üniversitesinin küresel rekabette öğrencilerin başarılı olacağı eğitimi vermeyi amaçladığını belirten Prof. Şentürk, "Küresel rekabette öğrencilerimizin başarılı olabilmesi için fikren bağımsız olmaları lazım. Çünkü küreselleşen dünyada güçlü kültürler diğerlerini bağımlı hale getirirler. İbn Haldun’un da dediği gibi zayıf medeniyetler, güçlü medeniyetleri taklit eder.” değerlendirmesinde bulundu.
Batı’ya fikren bağımlı bir toplum yetiştirmek yerine kendi kendine fikir üretebilen bireyler ve eğitim kurumlarının inşa edilmesi gerektiğini ifade eden Şentürk, “Bir ülke fikri olarak bağımsız değilse, diğer alanlarda da bağımsız olamaz. Eğitimin amacı öğrencileri fikren bağımsız yapmaktır. Kendi kendine düşünebilen, kendi kendine karar verebilen öğrenciler yetiştirme amacımız olmalıdır. Okullarımızın, üniversitelerimizin amacı, bilim ve düşünce üretmek olmalıdır. Batı’ya fikren bağımlı bir toplum yetiştirmek yerine kendi kendine fikir üretebilen bireyler ve eğitim kurumları inşa etmemiz icap ediyor.” dedi. Dünyaya fikir üretip sunabilen bir gençliğin yetişmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Şentürk, bu konuda yeni bir soru sorulması gerektiği belirterek, şöyle devam etti: “Yeni bir soru sormamız lazım, Batı’dan almak yerine, ne verebiliriz? Sadece Batı’ya da değil, tüm insanlığa ne verebiliriz? Çünkü almak bizi bağımlı hale getirir, bağımsız hale gelmek demek vermek demektir. Artık yeni fikirler üretip, bu fikirleri bütün dünyaya sunabilecek bir hedef koymamız gerekiyor kendimize. Artık yeni fikirler üretip, bu fikirleri dünyaya sunabilecek bir hedef koymamız gerekiyor kendimize. Ve dünyaya fikir üretip sunabilen bir gençlik bekliyoruz.” Model Birleşmiş Milletler Konferansı Genel Sekreteri Ahmet Onur Güngör ise konferans hakkında bilgi verdi. Güngör, etkinlik süresince Türkiye’nin çeşitli okullarından gelen gençlerin, henüz 15-18 yaşlarında iken, diplomatik atmosferi soluyabileceklerini, geleceğin diplomatları, bürokratları, devlet yöneticileri, akademisyenleri olarak farkındalık sahibi olmayı öğreneceklerini belirtti.
Ahmet Onur Güngör, “Konferansa katılan gençler, topluluk karşısında doğaçlama olarak konuşacak, soru soracak ve cevaplayacak, uluslararası gündemi takip edecekler. Dünyaya çeşitli toplumların ve ülkelerin gözünden bakacaklar, geniş ve objektif bir bakış açısını insanlığın faydasına ilkeler üzerinde temellendirecekler. Ülkelerini araştırmak durumunda kalacaklar ve onları çok yakından tanıyacaklar, bunu yaparken aynı zamanda akademik araştırma becerilerini geliştirme fırsatı bulacaklar.” dedi. Katılımcıların Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde dünyanın en büyük güçlerinin yerine geçeceklerini ve insanlığın sorunlarına çözüm arayacaklarını belirten Güngör, “Örneğin, Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu komitesinde ülkemizi yönetecek ve geleceğimizi teminat altına almamız için gereken politikaları bulacaklar. Afrika Birliği Komitesi’nde sömürülmüş kıta Afrika’nın yeniden hayat bulabilmesi için çalışacaklar. G20 Liderler Komitesi’nde dünyanın en büyük 20 ekonomisini yöneten liderler olacak ve kararlar alacaklar. 2. Dünya Savaşı Komitesi’nde tarihin en büyük savaşının verdiği zararları bizzat kendi gözleriyle, yaşayarak görecekler ve tarihi kişilikler olarak kararlar alacaklar.” şeklinde konuştu.