Yükleniyor, lütfen bekleyiniz.

3. UNESCO Bilim Diplomasisi ve Bilimsel Miras Kürsüsü Uluslararası Sempozyumu Gerçekleştirildi

01.12.2025
3. UNESCO Bilim Diplomasisi ve Bilimsel Miras Kürsüsü Uluslararası Sempozyumu Gerçekleştirildi
Üniversitemizin ev sahipliğinde UNESCO Bilim Diplomasisi ve Bilimsel Miras Kürsüsü’nün öncülüğünde düzenlenen 3. Uluslararası Bilim Diplomasisi ve Bilimsel Miras Sempozyumu yoğun katılımla gerçekleşti.

İbn Haldun Üniversitesi ev sahipliğinde UNESCO Bilim Diplomasisi ve Bilimsel Miras Kürsüsü’nün öncülüğünde düzenlenen 3. Uluslararası Bilim Diplomasisi ve Bilimsel Miras Sempozyumu, “Kıtalararası Bilgi Dolaşımı ve Bilimsel Köprüler: İslam Dünyası ile Latin Amerika Arasında Tarihsel Miras ve Yeni İş Birliği Alanları” temasıyla 26–28 Kasım 2025 tarihleri arasında İbn Haldun Üniversitesi Başakşehir Yerleşkesi'nde düzenlendi. Bu yıl 14 farklı ülkeden katılımcının ağırlandığı sempozyum, İbn Haldun Üniversitesi Medeniyetler İttifakı Enstitüsü (MEDİT), Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV), Meksika Ulusal Özerk Üniversitesi (UNAM) ve Sharjah Üniversitesi iş birliğinde gerçekleşti. 

Açılış konuşmalarıyla başlayan sempozyum; Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç’in “Islamic Scientific Tradition in the Global Age” [Küresel Çağda İslami Bilim Geleneği] başlıklı açılış dersiyle başlayıp UNESCO Açık Bilim Yönlendirme Komitesi Başkanı Prof. Ana María Cetto’nun “Opening Science to the World: Tensions Between Local Knowledge and International Science” [Bilimi Dünyaya Açmak: Yerel Bilgi ile Uluslararası Bilim Arasındaki Gerilimler] başlıklı kapanış konuşmasıyla sona erdi. 

“Barışa Giden Yol Birbirimizi Anlamaktan Geçiyor”

İbn Haldun Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Atilla Arkan, konuşmasında dünyanın yalnızca hâkim hegemonik güçlerden ibaret olmadığını, insanlığın mistik bir bütünlük içinde büyük bir aile oluşturduğunu ifade etti. Latin Amerika’daki İslam varlığının önemli göstergelerinden biri olduğunu belirtti. Küresel ölçekte yaşanan kaos, belirsizlik ve savaş ortamında bu tür girişimlerin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Arkan, barışın ancak karşılıklı anlayış ve temasla mümkün olabileceğini vurguladı. Gönüllerin ve zihinlerin genişlemesiyle bu hedefe daha hızlı ulaşılabileceğini ifade ederek, ülkeler ve üniversiteler arasında olduğu kadar kalpler ve kurumlar arasında da bir kardeşlik köprüsünün kurulmasını temenni etti.

“Hakikat, sessiz, derin ve belirleyici katkılarla inşa edilir”

Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) Başkanı Hatice Akıncı Yılmaz, konuşmasında bilim dünyasında yeni köprüler kurma ve bilimsel çalışmaları merkezileşmiş kısıtlı merkezlerden çıkararak ortak bir miras haline getirme amacını vurguladı. Bilgi inşasının sessiz, derin ve belirleyici katkılarla Doğu’dan Batı’ya ve Latin dünyasına kadar geniş bir alanda gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı. Hatice Akıncı Yılmaz, temel amaçlarının gençleri bilgi üretim süreçlerine ve uluslararası akademik arenalara dahil ederek bilimsel köprüler kurulması noktasında katkılar yapmalarını sağlamak olduğunu belirtti.

“Bilimsel Miras, İnsanlığın Ortak Hafızasıdır”

Açılışta konuşan UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, bilimsel miras kavramının kültürel miras kadar önemli ve insanlığın kültürel çeşitliliğini besleyen temel bir alan olduğunu vurguladı. UNESCO’nun koruma alanlarını kültürel, biyolojik ve jeolojik miras olarak sıralayan Oğuz, bilimsel mirasın bu alanlara dördüncü bir boyut olarak eklenmesi gerektiğini ifade etti. Bilimin, kültürün ve iletişimin barışı tesis etmede kritik rol oynadığını dile getirerek, “Varlık insanı yakınlaştırır, yokluk ise çatıştırır” sözleriyle bilginin insanları bir araya getiren gücünü vurguladı.

Dünya genelinde 150’nin üzerinde UNESCO kürsüsü bulunduğunu, bunlardan 19’unun Türkiye’de yer aldığını hatırlatan Prof. Dr. Oğuz, bu kürsülerin düzenli toplantılar ve iş birlikleri aracılığıyla sağlıklı çözüm yolları geliştirme hedefi taşıdığını ifade etti. Bilimin sınır tanımayan niteliğine dikkat çeken Oğuz, insanlığın ortak hafızasını yok sayan değil, fayda üreten her girişimin yanında olmayı ilke edindiklerini belirterek konuşmasını tamamladı.

“Sulh Dili Oluşturma Noktasında Küresel Köprüler Kurma Niyetindeyiz”

Açılışta söz alan Medeniyetler İttifakı Enstitüsü Müdürümüz Prof. Dr. Vahdettin Işık, bu yılki temanın küresel ölçekte yaşanan krizler ve eşitsizlikler karşısında büyük anlam taşıdığını belirterek, Batı merkezli bilgi üretimi dışında kalan dünyaların birikimlerini görünür kılmanın önemine vurgu yaptı. 14 ülkeden katılacak konuşmacılarla barışın dili etrafında yeni köprüler kurmayı hedeflediklerini ifade eden Prof. Dr. Işık, bilim diplomasisinin kapsayıcı ilerleme ve barış inşası için kritik bir araç olduğunun altını çizdi. Konuşmasının sonunda, programın hazırlanmasında katkı sunan tüm paydaş kurumlara, hocalara ve öğrencilere teşekkür etti.

“Bilimsel Diplomasi İçin Yeni Bir Konsept Gerekiyor”

Meksika Ulusal Özerk Üniversitesi’nden (UNAM), UNESCO Bilim Diplomasisi ve Bilimsel Miras Kürsüsü Genel Koordinatörü Prof. Parsifal Islas-Morales, konuşmasında bilimsel diplomasinin yeni bir anlayışla yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurgulayarak, kurulacak bilimsel ve kültürel köprülerin modern dünya için büyük önem taşıdığını belirtti. Köklerden beslenen güçlü bir bilim üretiminin kalıcı iş birliklerine zemin oluşturacağını ifade eden Islas-Morales, oturumların değerli sonuçlar doğuracağına inandığını söyledi.

Konuşmaların devamında Sharjah Üniversitesi’nden Prof. Mesud Idriz, bilimin herhangi bir sınırının olmadığını belirterek düzenlenen bu sempozyumun sadece akademik bir toplantı olmadığını, bilimsel bir köprü entelektüel bilgi paylaşımı ve ortak amaçların belirtilmesine dayanan bir gayret olduğunu belirtti. 

Sempozyumda Bilimsel Miras ve Bilim Diplomasisi Odaklı Oturumlar Gerçekleştirildi

Üç gün boyunca alanında yetkin konuşmacıların yer aldığı sunumlarla devam eden sempozyum, ilk gün “Kıtalararası İş Birliği: Bilim Diplomasisi, Kültürel Köprüler ve Karşı Akışlar” başlıklı ilk oturum ile başlayarak öğleden sonra “Çağdaş İş Birliği Platformları: Bilim Diplomasisi, Kültür ve İklim Eylemi” paneliyle devam etti. İkinci gün ise sabah oturumunda “Bilgi Altyapıları İnşası: Küresel Güney Perspektifi”, ardından “Bilim, Dijital Bilgi ve Miras: Yeni İş Birliği Alanları” başlıklı panel düzenlendi; günün devamında Süleymaniye Külliyesi’ne saha ziyareti ve “Açık Bilim Yoluyla Bilimsel Mirasın Tanımlanması ve Korunması” atölyesi gerçekleştirildi. Üçüncü gün “Düğümlenen Tarihler: Müslüman–Latin Amerika Etkileşimleri ve Bilgi Akışları” başlıklı oturum ile başlayarak “Dilden Kozmosa: İslam Dünyası ile Latin Amerika Arasındaki Bilimsel Mirasın İzleri” paneliyle sürdü. Ardından Topkapı Sarayı Müzesi gezisi ve geleneksel müzik dinletisi ile el sanatları gösterisinin yer aldığı kültürel etkinliklerle sempozyum tamamlandı.

Fotoğraflar